5 Mayıs 2012 Cumartesi

 Yüksek sesle konuşan, asık suratlı bir kalabalık içinde bir 
sessizliği onarmaya çalışmaktan sindi üstüme, bu ezilmiş gül 
rengi acemilik.
Bir kirlenmeden korunmak için susarak yaşadığım her şeyin bir yenilgi olduğunu çok sonra öğrendim. Benim, kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı.
İnsanin acısını insan alir.
Herkesin gövdesiyle varolduğu yerde yüreğini öne süren "bir beyazdım, zenciler arasında" kimsenin başkasının gözünün içine bakamadığı, herkesin çoğalmak için aynasını yanında taşıdığı yankısız bir zamanda, insanları sulara bakmaya çağıran meczup, bir beş**** mevsim simyacısıydım, yanlışını sevip yenilgisini kutsayan...
Bir solgunluktan geliyorum evet... Kıyılarındayım işte tüm kirlenmişliğim, tüm arınmışlığımla
İnsanin acısını insan alir.

Şükrü ERBAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder